Sipariş ve Sorularınız İçin Mail: kurdelelikedi@gmail.com

Nikah yada Bebek için Kuş Evi İthal Şeker Kutusu Nikah, Nişan, Bebek için Kalpli Şeker Kutusu Erkek Bebek Şekeri Kutuları Kız Bebek Şekeri Kutuları Erkek Bebek Şekeri Ahşap Çerçeve Kutu Sandık Şeklinde Nikah Şekeri yada Kına Kutusu Ahşap Nikah Şekeri Kutuları

20 Ocak 2013 Pazar

Üçlü Ahşap Fotoğraf Panosu

Bugün sizlerle, yaptığım ufak bir yenilemeyi paylaşmak istiyorum.
Eşim marketten bu 3'lü panolardan almıştı, üzerinde güller vardı. Sonra düşündük buna fotoğraf yapsak ne güzel olur diye. Derken birkaç gün sonra fotoğrafçının birinin önünden geçerken bu panolara fotoğraf yaptıklarını gördük (bunu ilk düşünen biz olamazdık zaten :)


Fiyatını sorduk, 20 tl dedi.. Üstelik mdfsi çok ince ve  ipi de kalitesizdi.. Marketten eşimin 5 tl ye aldığı daha  güzeldi ve gidip 3 tane daha aldık.. Emirhan'ın fotoğraflarını düzenleyip yazıcıdan fotoğraf kağıdına bastık..


Fotoğrafları yapıştırıp kenarlarını da simli boya ile boyadım.
Babaanne ve anneannelere hediye ettik çok sevindiler :)


Bu da panolardan birisinin ilk hali. Bu tatlı bebişler vardı üzerinde..

Sevgiyle kalın :)



17 Ocak 2013 Perşembe

11 Aylık Olduk


   11 aylık olan sadece Emirhan değil, ben de büyüdüm, 11 aylık anne oldum :P
   Annelik, anlatılmaz yaşanır cinsten birşey gerçekten.. (Rabbim tüm isteyenlere nasip etsin) Bazen çok hızlı büyüyor gibi hissediyorum, birşeyleri kaçırmaktan korkuyorum, hem büyüsün hem de büyümesin istiyorum :) Evde sürekli "aa bak napıyor çek çek kameraya", "el sallarken çektik miydi", "aaa dedi çekeyim", "uu dedi çekeyim" şeklindeki merakımdan milyon tane fotoğraf ve video var ama ben hala doymuyorum bu konuda :) 

   Bu ayki başlıca değişikler arasında uyku düzenimiz var.. Gündüz üç uyku yaparken, önce ikiye, şimdi de bire düşürdük.. Sabah 6:30 gibi erken kalmışsa iki uyku yapıyor ama o zamanda gece uykusu 10-11'i buluyor.. Sadece öğle uykusu yaparsa, akşam 8:30 - 9:00 gibi uyuyor ki en güzeli bu bence.. Gece sabah kadar uyanmadığı nadiren de olsa oluyor ama genelde 1-2 kez uyanıyor ve emmeden uykuya dalamıyor.. Zaten gün içindede emerek uyuyor, emmeyi bıraktığında nasıl uyuyacak diye kara kara düşünüyoruz hala :) Kayınvalidemlerdeki parkyatakta kendi kendini sallayarak uyuduğu rivayet edilse de, aşırı derecede uykusu gelmişse ve ben yoksam yapıyor sadece bunu :)

  Bu aralar seni en çok ne mutlu ediyor deseler, oğlumun yemek yemesi derim kesinlikle.. Onun varlığı, gülümsemesi, herşeyi ayrı mutluluk sebebi elbette ama bu yemek mevzusu bambaşka..  Kahvaltısını da, öğlen çorbalarını da itirazsız bir şekilde yiyor bu aralar ve o anlarda aptal bir gülümseme oturuyor suratıma..   Daha önceleri ağzını kilitlerdi sık sık ve 2 kaşık yedi mi gerisini yedirmek mümkün olmazdı pek.. Anneler bilir, yemeyen çocuk çok zor.. O yemediyse annenin içi asla rahat etmez, peşinde iki yudum daha yesin diye koşturulur, türlü oyunlar şebeklikler yapılır.. Hele bir de 9.ay kontrolünde doktor "kilosu ortalamanın biraz altında" demişse o anne çocuğu yemek yesin diye neler yapmaz.. (Ek gıda ile ilgili daha geniş bir yazıyı ileriki günlerde paylaşmayı düşünüyorum ) 

   Çok hareketlendi çok.. Nasıl kilo alsın ki bu hareketlilikle, iki dakika oturmuyor bir yerde, hep bi gezincem, koltuğa çıkıcam, dolap karıştırıcam modunda.. Altını bile duck tv'yi açarak değiştiyorum, yoksa çoğunlukla kaçıp gidiyor :) Koltuğun yastıklarını aşağı atıp, koltukta bir sağa bir sola geziyor hiç yorulmuyor.. Ayakları üzerinde bir dakika kadar durabiliyor isterse ama adım atmaya cesaret edemiyor henüz..
Kapı gıcırtısı duysa oynuyor neredeyse :) her şarkıda, her telefon çalışta sallanıyor..
  Geçen ay başlamıştı el sallamaya ama artık "el salla" deyince anlayıp sallıyor, onun dışında evde durup dururken etrafa da el sallıyor yavrucak, daha anlamını tam kavrayamadı sanırsam :)) 
  Çıp çıp yapmayı seviyor, hiç ağlamıyor yıkanırken.. Başını yıkarken su dökülmesini sevmediği için kafasını geriye atıyor ama ağlayıp elimizi ayağımıza dolamıyor çok şükür :) İki üç ay öncesine kadar tek başıma da yıkıyordum, altında köpük file vardı o zamanlar ama artık hem durulayıp hem havluya saramayacağım için eşimle yıkıyoruz..
   Bu arada hala diş çıkarmadı, biraz endişelenmeye başladım bu konuda.. Bir yaşına girmeden bir tane olsun diş çıkarsa normal kabul ediliyormuş.. Bakalım bekliyoruz, gelsin artık şu dişler :)

   Neyse efendim.. Uzadıkça uzar Emirhan'ın halleri, bir yerde bırakmam lazım, o yer burası olsun :)

Emirhan size el sallıyor :)

Sevgiyle kalın :)

    


16 Ocak 2013 Çarşamba

Mum Yapımı - Eritip Yeniden Şekillendirme

    Bir önceki yazımdaki sabun denememden sonra mumların çabucacık eriyivermesi bana iyi geldi :)
 Önce sonuçları bir görelim..


Mumları yaparken dekor amaçlı oldukları için fitil kullanmadım. Ayrıca fitil koymak için kalıplarda delik açmak gerekli..


Önce yine benmari usulünü denedim.. Mum zaten sıcağı görünce kolayca eriyen bir madde ve 15 dk. içinde eridiler. Eriyince iplikleri temizleyip kalıplara döktüm..


Biraz soğuduktan sonra mumda hafif bir çökme oluyor, çöken kısma biraz daha eritip döktüm.


Ortaya bunlar çıktı.. Fotoğrafta çok belli olmasa da, yüzeylerinde yine minik minik delikler var, hava kabarcıklarını nasıl engellemek lazım bilemiyorum..


Bunlar da kırmızı mum için kullandığım kalıplarım..


Bu sefer rendelemek istedim ama kolum çok yoruldu ve kalanını doğradım, direkt tencerede 3-5 dk.da eridi..




Yaklaşık 3 saat sonunda tamamen dondular..
Tenceredeki ve rendedeki mum kalıntılarını temizlemek biraz uğraştırsa da sonuç beni mutlu etti :)

Mum yapımı için gerekli malzemeleri alıp kendim baştan mum yapmanın, içine istediğim renk ve kokuları koymanın da zevkli olacağını düşünüyorum.. Bakalım kısmet belki bir gün yaparım :)

Sevgiyle kalın :)

12 Ocak 2013 Cumartesi

Sabun Yapımı - Eritip Yeniden Şekillendirme

S     BeSabun yapımıyla ilgili yeni yazım için aşağıdaki sayfaya buyrun arkadaşlar..http://kurdelelikedi.blogspot.com.tr/2014/07/sabun-yapm-2-bebek-sabunu.htmlbek şekeri olarak çok cici sabunlar yapıldığını değişik sitelerde görmüştüm.. Fikir çok hoş gelmişti bana ve denemek istedim.. Zaten bu "deneme" sevdam, bu ayran gönüllü hobiciliğim ne zaman son bulacak bilmiyorum :) Cam boyaları, ahşap boyaları, keçeler, kumaşlar derken bir de bu kalıplara tutuldum.. Güzel şekilli silikon kalıplar vardı bu iş için.. Dayanamadım birkaç tane aldım :)



   Netteki bilgilere göre hazır kalıp sabunları mikrodalgada yada benmari usulü ocakta eriterek istediğimiz kalıba doldurarak yeni sabunlar elde edebiliyormuşuz.. Ben de bu bilgilere aldandım ve her iki yöntemi de denedim.. Mikrodalga da kesinlikle erimedi, köpürüp şekil değiştirdi, az daha ısıyı yükseltince ise fırından dumanlar çıktı, mikrodalga kabım eridi sabun yine erimedi :))


    Benmari usulü için önce küçük parçalara kestim sabunu, yarım saat geçti erimedi azıcık yumuşadı... Sonra rendeleyerek denedim yine erimedi.. En son direkt tencereye koydum sabunu, biraz suyla karıştırdım, erir gibi oldu, biraz daha su ilave edince eridi.. Kalıplara döktüm ama hem erirken köpürdüğünden hem de sulandırdığımdan istediğim sabun görünümünü elde edemedim..

Bu da yarı saydam bir sabunla yaptığım denemem..

   Aslında gerekli malzemeleri alarak sabun yapmak mümkün fakat zehir salınımı yapabilecek maddeler var ve tehlikeli olduğunu okumuştum.. O sebeple çocuklu evde denenebilecek birşey olduğunu düşünmüyorum..

   Çok heveslenmiştim halbuki, renk renk sabunlar eritip şekillendirecektim, giderken arkadaşlarıma, aileme hediye olarak götürecektim.. Eğer başka bir yöntem bilen varsa, benimle paylaşırsa çok sevinirim.. Hazır sabunlarla bu kadar becerebildim..

    Kalıplar için diğer alternatifim ise mum eritmekti.. İşte onda güzel sonuçlar aldım :) Onu da bir sonraki yazımda paylaşmayı planlıyorum..

   Hoşçakalın :)

 Edit: Sabun bazıyla yaptığım ikinci denemem ile ilgili yazı için buraya buyrun :)

11 Ocak 2013 Cuma

Annesinin Kabak Tatlısı..


    Hayır bu bir tatlı tarifi değil, sadece tatlının fotoğraflarını göreceksiniz :)


Genelde pozlarımızı artık şapkalı veriyoruz, sebebini aşağıda anlayacaksınız.. 
Pek kafasında şapka tutmuyor Emirhan aslında ama kafasında olduğunu farkedene kadar baya gidiyor.


Saçları doğduğundan beri cılız ve az, ayrıca uzun ve kısa saçlar çok düzensiz duruyordu. Birçok kişi sıfıra vurmamı tavsiye etti, ama az da olsalar ben o saçlara hiç kıyamıyordum.. Babasının küçüklüğü de böyleymiş o yüzden genetik yapıyı zaten değiştiremeyiz. Yani kestirdim diye fırça gibi saçlar beklemiyorum :) Ama en azından daha düzenli çıkar, belki biraz toparlanır diye artık kestirmem gerektiğini düşündüm (yada ikna oldum diyelim :))


Vee.. annesinin tatlısı oldu kabak tatlısı :)
Aslında yazın kestirmek daha mantıklı gözükse de, nasılsa kışın daha çok evdeyiz yazın gezeriz, o zamana kadar uzasın mantığıyla şimdi kesmeye karar verdik.. Kayınvalidemlerde traş makinasıyla hallettik olayı.. Önce makinanın sesine alıştırdık bizimkini, keserken ilk başta biraz kıpırdandı ama sonra uslu uslu durdu, hoşuna gitti hatta :) 
Bu hali bazen lösemili çocukları hatırıma getiriyor, bir kez daha şükrediyorum, Allahım diyorum sen onlara şifa ver, oğlumun da sağlığını sıhhatini eksik etme, saç nasılsa uzar..


Emirhan ve yeni idolü Calliou :P

Kestireli 1 hafta oldu bugün, 5 mm kadar uzadılar sanırım :) İlerleyen zamanlarda nasıl bir şekil alacak merakla beklemedeyim.. 

Hazır kestirmeye başlamışken, kestirelecek birşey daha var ama ona da bir türlü cesaret edemedik :) Sünnet ettirsek dedik, klample mi olsun klasik metod mu olsun derken yöntemine karar veremedik önce, sonra bizimkisinde doktor muayene fobisi gibi bişey başladı aşılardan sonra, o masaya yatar yatmaz ağlıyor, durur mu bu sünnette dedik.. Anestezi verilmesini de göze alamadık derken kaldı.. Keşke ilk 3 ay içinde sünnet ettirseydik diye düşünüyoruz şimdi, dönmeye başlamadan en iyisi.. Şimdi altını zor değiştiriyorum kaçıp gidiyor çoğu zaman.. sünnete gitsek ne yapar Allah bilir :)

Şimdilik bizden bu kadar.. Sevgiyle kalın :)

9 Ocak 2013 Çarşamba

Maaile Kahvaltı - Patlıcanlı Pide

    Ne zamandır ailelerimizi kahvaltıya çağırmak istiyordum, yılbaşı tatilini de fırsat bilerek yılın ilk kahvaltısını hep beraber yaptık.. Eşim de yardım etti sağolsun, peynirleri, reçelleri, sosları tabaklara yerleştirdi..  


     Kahvaltıda neler vardı,
  • Patlıcanlı pide (tarifi aşağıda)
  • Tahinli çörek
  • Beypazarı kurusu
  • Sodalı börek (anneciğimin eline sağlık)
  • Patatesli, sucuklu omlet
  • Peynir tabağı
  • Bal, reçeller (portakal kabuğu, incir, çilek)
  • Zeytinler ve diğer kahvaltılıklar


Çaylar konulmuş ve patatesli, sucuklu omlet servis edilmiş, herkes oturmadan hemen önce..

 Bereketi içinde oldu, hamur işleri olunca diğerleri az yendi ve ikindi gibi tekrar oturduk sofraya :)


Patlıcanlı Pide

Hamuru için:
  • 3 su bardağı kadar un
  • İnstant maya
  • tuz 
  • su
İç Harcı için:
  • 4 adet patlıcan
  • 2 adet kırmızı biber
  • 3 adet yeşil biber
  • 1 adet büyük boy kuru soğan
  • 1 yemek kaşığı salça
  • 2 adet domates
  • sıvı yağ
Yapılışı:
Malzemeleri katıp hamurumuzu yoğuruyoruz ve üzerini kapatıp 2-3 saat dinlendiriyoruz.
Patlıcanları zar büyüklüğünde doğrayıp tuzlu suda bekletiyoruz.. Soğanı doğrayıp sıvı yağda biraz kavuruyoruz. Biberleri de küçük küçük doğrayıp ilave ediyoruz. Patlıcanların suyunu sıkıp onları da ilave ediyor ve kavuruyoruz. Son olarak doğranmış domatesleri katıyoruz.. tuzunu baharatını atıp altını kapatıyoruz ve ılınması için bekletiyoruz..
Benim hamurumdan 5 adet uzun pide çıktı yani dinlenen hamuru 5 bezeye ayırdım ve merdaneyle biraz açtım.. yağlı kağıt serilmiş tepsiye elimle uzatarak yerleştirdim. Patlıcanlı harcı yayıp hamurun kenarlarını katlıyoruz. Biraz da tepsi  de dinlendirdikten sonra kıvrılan kenarlara yumurta sarısı ve zeytinyağı karışımını sürüp 180 derecede ısıtılmış fırına veriyoruz. 30 dakika kadar pişiriyoruz.. (Ben iki tepsiyi aynı anda fırına koydum ve turbo ayarda pişirdim)

Aynı iç harcı kullanarak börek de yapıyorum ve çok seviyorum bu tadı.. Patlıcan girdimi içine yeme de yanında yat zaten :)

Afiyet olsun..



2 Ocak 2013 Çarşamba

İlk kitaplarımız

Emirhan'a şimdiye kadar kumaş kitap haricinde kitap almamıştık. Aşağıdaki kitabı 3-4 aylıkken almıştık sanırım. 


 Bizim kitaplarımızı eline geçirmeyi çok sevse de genelde yırtma yada yeme eğilimi gösteriyordu :) Ama bu aralar dergilerdeki renkli resimler dikkatini çekmeye ve eliyle göstermeye başlamıştı. Blogcu başka bir annenin de buradaki kitap tavsiyelerini okuyunca kendimi Emirhan'a kitap almakta geç kalmış hissettim.. Haftasonu da dooğru avm'ye gidip kitaplar aldık :)



Öyle güzel şeyler yapmışlar ki bebekler için, seçmekte çok zorlandık.. Saatlerce dükkanlardan çıkamadık :) Bu dokun - öğren şeklindeki kitap eline alır almaz ilgisini çekti Emirhan'ın.. Hatta fazla yakından ilgilendi ki, filin kağıttan burnunu ve arının kanadını çoktan kopardı :))


Bu da ilk sözlüğümüz.. eşyalardan hayvanlara pek çok şekil ve isim içeriyor. 



Biz eşimle bu hareketli bahçeye bayıldık :) her sayfada çevirip çekebileceğiniz bir bölüm var.. Ama 2-5 yaş yazdığı için bunu şimdilik göstermedik. Bu kitabın hareketli ev, hareketli lunapark, hareketli kumsal gibi serileri de var..


Kısa ve bol resimli bir hikaye ararken Winnie the Pooh'u gördük ve aldık..


Bu balık oyuncağı önceden almıştık, nemo kitabını görünce de hikayeyi evdeki balıkla anlatırız diye düşünürek aldık.. Zaten evde akvaryumumuz olduğu için, ilk aylardan beri balıklar Emirhan'ın ilgisini çekiyor. Sonunda O da bizim gibi bir balık sever olup çıkacak bu gidişle :)


Uyku öncesi okumak için çok tatlı bir kitap küçük vak vak.. Hikayeyi okuduktan sonra "küçük vak vak uyudu, ben de uyuyayım" deyip, kendi kendine uyuyacağı günleri hayal ederek aldım bu kitabı :))


Uyku tulumunu giyip yatmaya hazırlanan ve kitabını incelerken her sayfada "aa aaaa" diyerek şaşıran Emirhan :)

Sevgiyle kalın..